Nihansın Özgem

Gönlümü kudretle bağlar öz sende
Nihayet ya sonsuz, ya ansın Özge’m.
Bağışlar bir gönül, ağlar göz sende
Nice düşlerde sen bir hansın Özge’m.

Anladım özünü ben her taşından
Sen her ağladıkça gözün yaşından.
Hayat bu geçecek sevda başından
Sevilmeye layık dilhansın Özge’m.

Hayatından bir hatıra ver bana,
Hayat denen yolda kalsan er bana.
Rüzgârlar ses verir, yeller der bana,
Bir gönül yurdunda ilhansın Özge’m.

Bir isim kalacak elbet senden şan
Yüreğim cennetin, sevgimden nişan.
Kudrete bürünmüş bir zat-ı zişan
Kaderden bir güzel cihansın Özge’m.

Gönlüm ümitlenir gül-i zarından
Sen beni yaktıkça böyle narından.
Kaderin hükmü var, bekle yarından
Dağlarda bir çiçek, reyhansın Özge’m.

Ümit alevinde yansın mor artık,
Bu yolun sonunda ne var sor artık.
Şimdi gideceksin kalman zor artık,
Bir gül bahçesinde Gülhansın Özge’m.

Kavlini verdin ki aşkın dille sen
Ya bir ızdırapsın ya bir sille sen.
Kaderin hükmünde neden ille sen
Esrara bürünmüş nihansın Özge’m.

Hamit Hayal/ Gönen / 05.11.2009

Beni sen yaraladın

Beni sen yaraladın, sen ağlattın içimde,
Yaşama sevincimi alıp gittin sevgilim.
Anlıyorum ki bugün sensiz ben bir hiçimde,
Benden mutluluğumu çalıp gittin sevgilim.

İsterdim ki bir hatır sor ve beni arada,
Erişilmez yollar var, mesafeler arada.
Sana olan hasretim inleten bir yarada,
En sonunda bir ufka dalıp gittin sevgilim.

Oysa ben sana dair nice düşler ördüğüm,
Dönüşün olmayacak benim sende gördüğüm.
Sanki çözülmez bir sır, neden işler kördüğüm,
İçimde hep bir yara kalıp gittin sevgilim.

Nerdesin, hangi elde, arkanda bir iz bırak,
Ben ustası olmayan, yol bilmez garip çırak.
Akıp gidecek yıllar ve sen benden hep ırak,
Sen benim gözyaşımı salıp gittin sevgilim.

Ne bülbül kaldı şimdi, ne derin inleyen gül,
Zaten Kerem de yandı, Aslı arkasından kül.
Artık ağla gözlerim, göz yaşım sessiz dökül,
Beni kendine köle kılıp gittin sevgilim.

                 Hamit Hayal/ Gönen / 05.11.2009

Bursa da gülüm hasta

En uzun mesafeler tükenmez derken Bursa,
Sabahın uykusunda daha çok erken Bursa.
Ben şafak yolcusuyum, Bursa’da gülüm hasta,
Bir sokak yokuşunda akıp giderken Bursa.

Demek ki vaktindeyiz, arzdan arşa bu çağrı,
Nurlaşan bir zamanın ezan dolarken bağrı.
Ben şafak yolcusuyum, Bursa’da gülüm hasta,
Çekilmez bir lodostan başımdaki son ağrı.

Son demi uykusunun, son ölümü bu anda,
En aheste uyanış sanki eski bir handa.
Ben şafak yolcusuyum, Bursa’da gülüm hasta,
Kimsesiz ve yalnızım Bursa denen cihanda.

Bütün ihtişamıyla Bursa ovasında gün,
Bugün biraz yorulmuş, sanki birazcık ölgün.
Ben şafak yolcusuyum, Bursa’da gülüm hasta,
İçimden gelen dalga çoktan körelmiş sürgün.

Nereden bilsin beni, başı gökte Uludağ,
En derin rüyasında, bunca asır, bunca çağ.
Ben şafak yolcusuyum, Bursa’da gülüm hasta,
Yorgunluklar içimde bir kör düğüm, bir kör ağ.

                    Hamit Hayal/ Gönen / 16.09.2010

Sildim

Elveda sevgilim, elveda hüzün,
Nice hatıramdan ismini sildim.
Artık olmayacak ömrümde yüzün,
Zihnimden en güzel resmini sildim.

Yoruldum bir ömür senle yarışıp,
Bundan sonra bir meçhule karışıp;
Sana küstüm, kendim ile barışıp,
Ruhunu öldürdüm, cismini sildim.

Ben seni sevmekten aldıkça yara,
Bütün renkler artık beyazla kara,
Sakın ne hayal et, ne beni ara,
Eşini, dostunu, hısmını sildim.

Çıkmazlara ya da dağa vuruşum,
Hiç değişmez bundan sonra duruşum.
Nice ümit edip, hayal kuruşum,
Seninle yaşanmış kısmını sildim.

Hamit Hayal/ Gönen / 01.08.2010

1 170 171 172