Nefsim

Allah’a iman et ve dosdoğru ol
Gafiller menzile varamaz nefsim.
İmandır Allah’a götüren tek yol
Bilen Baska dostlar aramaz nefsim.

Menzilde zirveye varmaktır sevi
Kendini bilmeyen hamdır bir nevi.
Hakka yol almayan bir gönül evi
Tasavvur edemez, kuramaz nefsim.

Şah damarından da yakınken kula
Zaman ve mekanda bakma sen tula.
Kıymetin değişmez bürünsen çula
Altın olsan işe yaramaz nefsim.

Hüsran ve hayale bir ömür verdin
Onsuz mu dünyada murada erdin?
Bak ne diyor sana dinle bir derdin
“Dostun yarasını saramaz nefsim.”

Hazırlan seni sen yapacak cenge
Kendin ol, bürünme her fani renge.
Her kim ki hayatla kurmazsa denge
Maddeyi manayla karamaz nefsim.
                                      Hamit Hayal

Anlatamaz beni

Esiriydim vicdan denen azabın
Yüzüm kara, amellerim bir hiçte.
Rahmetinin yanında hiç gazabın
Ümit başka, fakat korkum var içte.

Varlığından kim bihaber, o fakir
Sanki neden dertleniriz kederden?
Himettine muhtaç iken bu hakir
Biliyorum, kaçılmaz ki kaderden.

Gaflet uykusundan daha ne ağır
Kurtar beni günahımın yükünden.
İniltime düşman zalim, dost sağır
Korkuyorum hakkımdaki hükümden.

Tadılacak bir ölüm var bekleyen
Rabbim olan Allahadır dönüşüm.
Sonsuz kudret kaderime ekleyen
Gözde başlar, kalpte biter sönüşüm.

Acizim ben, dilimde bir kelepçe
Varmam gerek doğru yolda en uca.
Dünya kazan, ben içinde bir kepçe
Sığmam mümkün değil ele, avuca.

Ey Allahım, azad eyle, beni çöz.
Bende nasibimi aldım hüzünden
Anlatamaz beni ağlamayan göz.
Vurgun yedim günahlarım yüzünden
                              Hamit Hayal

Gerek

Zaman akıp gider, alınmaz önü
Nefsi Allah’a kul eylemek gerek.
Kıbleden yoksunun şaşmıştır yönü.
Böyle gafilleri neylemek gerek?

Var ise anlamaz bir insan türü
Suyu coskun taşır ırmağın gürü.
Kurtlara yem olur çobansız sürü
Dağılmasın diye heylemek gerek.

Derin hikmetlere yol alan zahit
Ta elest bezminde yaptığın ahit.
Çürüyen insana zamanlar şahit
Hak ne ise onu söylemek gerek.

Kim kendine gelir, döner özüne
Bu dünya görünür bir çöp gözüne.
Bir ömür bahşedip Allah sözüne.
Hakikat yolunu yeğlemek gerek.

Garibe sofra kur, yoksula yedir
İnleyen bir kalbi kazanmak nedir?
Uhut yücelmedir, şahlanmak Bedir
Bu fikri bir düstur peylemek gerek
                            Hamit Hayal

İnsanoğlu

Maddenin manasız, kirli özüne
Şöyle bir bak, ibret al insanoğlu.
Kulak ver Kur’an’ın latif sözüne
Ne diyor Hak, ibret al insanoğlu.

Çözermiş zamanı su gibi akan
Mürşid-i kamilin gözüyle bakan.
Gerçeği bilmez mi kendini yakan
Bir kibrit çak, ibret al insanoğlu.

Hak daveti emin olan limana
İnşan neden koşmaz hâlâ imana?
Zerreden kürreye, madde ve mana
Sonsuz ırmak, ibret al insanoğlu.

Olacaksan olda Hakka yakınca
Yolunu bulursun, coşkun akınca.
Aslında aynı şey, içten bakınca
Karayla ak, ibret al insanoğlu.

Derine bak, gözünü dik yüceye
Allah nasıl hayat vermiş heceye?
Sonu gelmez şu karanlık geceye
Bir ışık yak, ibret al insanoğlu.
                        Hamit Hayal

Ölüm

Hakka teslimiyetle şaşmaz kanundur avdet
Çekilen bir perdeyle gözlerde sönmek ölüm.
Ölüm en yüce kattan her nefse eren davet
Ondan geldik, Allah’a yeniden dönmek ölüm.

Ölüm hayat denilen yaşamın arka yüzü
Ölüm kaderimizin kördügümden bir cüzü.
Ölüm, hükmün sahibi Allah’a dönüş güzü
İhtiras ve hırslarda sonsuzca dinmek ölüm.

Ölüm değildir elbet rotadan şaşmak hali
Ölüm dünyaya perde çekilen yaşmak hali.
Ölüm zamanı aşmak, mekandan taşmak hali
Mağrur ve mahur olan insanı yenmek ölüm

Penceresiz, bacasız bir uzunca kutudan
Öyle çok korkarız ki karanlık ve kuytudan.
Uyanmak gerek artık dalınan son uykudan
Çekilmek bu dünyadan, kabire sinmek ölüm

Ölümle diriltmekmis, ölmeden ölen sağı
Ölüm madem koparmak Allahla gönül bağı.
Ötelerden bekleyen keşfetmek başka çağı
Göç ile bu dünyadan, bir sala binmek ölüm.

Nasıl ki su çalkanır, devr olur bir bakraçta
Dünyadan okumalar durağan bir sarkaçta.
Hüküm tebliğ edilir, zaman, saat ve kaçta?
“Uyan artık rüyadan”, faniye denmek ölüm.
                                      Hamit Hayal

1 2 3 7