Bana; “Hasretin ne?”; Diye sordular
Yeni bir cihan bu, yeni ordular,
“Son şafak vaktine giriliş” dedim;
Bana; Hasretin ne?“ diye sordular,
Ben; “Bu millet ile diriliş” dedim.
İmanın düştüğü yerde küfr arsız,
Çağlarım zayolmuş, asırlar kârsız;
Neyleyim dünyayı sevgisiz, yarsız,
Küskün gönüllere; “Eriliş” dedim.
Allah kelamından öte ne ilke,
Ehl-i iman ile mamur bir ülke.
Elbet yakışırdı adalet mülke,
“Haklıya hakkınca veriliş” dedim.
Allah’ı bir bilmek, teslimiyet şan,
Secdemden iz olsun alnımda nişan.
Mürşid-i kâmilim Nebiy-i Zişan,
“Yolunda bir mümin görülüş” dedim.
İman bir bağlanış, züht ile akın,
Maziyi hayal et, Allah’a yakın.
Gönlüne bir keder düşmesin sakın,
“Sökülürse farzdır örülüş” dedim.
Bir hakikat değil elbette zahir,
Talih mi ters döndü, küfür mü mahir?
Hangi mümin vardır çekmesin kahir,
“Bir hicrete döner sürülüş” dedim.
Bir muhteşem zaman ile yine ben,
Devletimden ferman diye sine ben,
Ruh ve beden siper ettim dine ben,
“Kader her defter de dürülüş” dedim.
Hamit Hayal / Gönen / 28. 02. 2014