Yakma dedim içimi, yıkma benim dünyamı
Bir gün seni yaşanmış anılara sığınıp,
Çaresiz andığımı ellerden duyacaksın.
Ötelerde bir yere gözümün daldığını,
Boz bulanık çağlayan sellerden duyacaksın.
Yakma dedim içimi, yıkma benim hülyamı,
Hallerinle öldürdün yarım kalan rüyamı.
Senin için düşleyip, var ettiğim dünyamı,
Bugün olmazsa bir gün, ellerden duyacaksın.
Aşkın çıkmazındayım, hasret girdi araya,
Beni mahkûm ettin sen bir çaresiz yaraya.
Her gün hüzün dolarken gönlümdeki saraya,
Aşkına isyan ettim, dillerden duyacaksın.
Nice ümitlerimi katıp gözümde yaşa,
Neden yolum varıyor benim bir kara taşa?
Bir sevda yorgunuyum, dönüyorum hep başa,
İlendim, gurbet denen illerden duyacaksın.
Seninle aramızda talih mi karaçalı,
Bir son bahar gününde ömrümün soldu alı.
Ne olur kırma artık tutunduğum son dalı,
Kaybolup gideceğim, yollardan duyacaksın.
Bir çilenin neşvesi gözümdeki her damla,
Sana meydan okumak hangi güç, hangi namla?
Ben gönlünde yük olan yenilmez nice gamla,
Bir mecnun olduğumu çöllerden duyacaksın.
Yine delip geçecek gönlümü zalim kargın,
Katlime ferman yazdın son kararın son yargın.
Son kapı kapanırken ne küskünüm, ne dargın,
Bir hazan mevsiminde güllerden duyacaksın
Hamit Hayal / Gönen / 18.02.2013