Ya gözlerin, düştüğü an içime
Senin aşkın benzerse bir biçime,
Yine seni sever miydim ben içten?
Ne yangınlar düşer miydi içime,
Yine seni sever miydim ben içten?
Sel misali gözlerimden akışın,
Yetsin artık hicranlarla yakışın.
Bir karşılık bulur muydu bakışın,
Yine seni sever miydim ben içten?
Ya gözlerin, düştüğü an içime,
Yeni baştan girmişti can içime;
Der miydim ki tutuş ve yan içime,
Yine seni sever miydim ben içten?
Kavrulsam ne artık kendi yağımda,
Bu aşk bitti, kalmadı bir bağımda.
Seni sevdim ben en güzel çağımda,
Yine seni sever miydim ben içten?
Bütün ayrılıklar aşkın güzünde,
Mutluluğu ben aradım hüzünde.
Her sitemkâr gün battıkça yüzünde,
Yine seni sever miydim ben içten?
Ey yukarı mahalleden gelen kız,
Baş döndürür şu sende ki coşkun hız.
Yalnız olsam, sen bahtımda tek yıldız,
Yine seni sever miydim ben içten?
Hiç bildin mi hâli nedir açların,
Tahtın düştü, yıkıldı mı taçların?
Rüzgârlarda savrulsaydı saçların,
Yine seni sever miydim ben içten?
Hicranımı döktükçe ak kâğıda,
Ayrılık kor, hasret benzer ağıda.
Ben tükendim, geçti sevda çağı da,
Yine seni sever miydim ben içten?
Değil misin ağladıkça kan kusan,
Yeter gönlüm, bu sevdadan bık, usan.
Ey kahrımdan kudret alıp hep susan,
Yine seni sever miydim ben içten?
Hamit Hayal / Gönen / 18.05.2014