Kim muhtaç değildir bir tutam aşka

Gönül nezaketim, süssün de bana,
Gülüşün elimi bırakmasın gül.
Bırak kelimeler küssün de bana,
Gülüşün elimi bırakmasın gül.

Bir gün figan düşer, zor bir yel eser,
Varlığın yerinde kalmaz bir eser.
Duygular hıçkırır, kalp ümit keser,
Gülüşün elimi bırakmasın gül.

Hakikat sun bana, bir murat alan,
Kimler geldi geçti, var mı bir kalan?
Gönlünde el olsam, gözünde yalan,
Gülüşün elimi bırakmasın gül.

Hayalim başkaydı, varlığım ise,
Karıştı çözülmez bir yoğun sise.
Bırak gözlerimde kalsın bir çise,
Gülüşün elimi bırakmasın gül.

Neden bizdik bir biriyle yoluşan,
Hangi duygular var gönle doluşan?
Aşk bu gülüm bir sevdayla oluşan,
Gülüşün elimi bırakmasın gül.

Diyeceğin var mı, kaldı mı başka,
Benim içimde ki yangın bambaşka.
Kim muhtaç değildir bir tutam aşka,
Gülüşün elimi bırakmasın gül.

Kiminin içinde var bir kara taş,
Kiminin özünde öne düşer baş.
Hasret demindeyim, gözlerimde yaş,
Gülüşün elimi bırakmasın gül.

Bir ömür dalarım, olmam da bıkan,
Gözlerin değil mi gönlümü yıkan?
Arın bu günahtan, sevgimde yıkan,
Gülüşün elimi bırakmasın gül.

Ak arasam bulunur mu karada,
Kalmışım ben bir arafta, arada.
Gözlerin var içimde ki yarada,
Gülüşün elimi bırakmasın gül.

Gönlümde hüzünün adı içli ney,
Aklımı başımdan alır katre mey.
Tarifsiz emelim talihsiz bir şey,
Gülüşün elimi bırakmasın gül.

Ne Keremle başlar ne Aslı ile,
Bizim hikâyemiz bir eski çile.
Sevdamı destan et, düşür de dile,
Gülüşün elimi bırakmasın gül.

Hamit Hayal / Gönen / 09.06.2014

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir