Ben seni bu kadar içten sevmezdim

Dört yanımı hüzün sardı, bilseydim,
Ben seni bu kadar içten sevmezdim.
Sonunda ayrılık vardı, bilseydim,
Ben seni bu kadar içten sevmezdim.

Anışın beyhude şarkında beni,
El misali, gönül barkında beni;
Döndürdün bu aşkın çarkında beni,
Ben seni bu kadar içten sevmezdim.

Sen beni gördükçe bir eski kaçak,
Nasıl açsın artık gül salkım saçak.
Başım öne düştü, dağlardan alçak,
Ben seni bu kadar içten sevmezdim.

Dudaktan kalbedir aşkın zemini,
Her sevda sonunda bulur demini.
Saklamak ne zormuş gözün nemini,
Ben seni bu kadar içten sevmezdim.

Gönlüm yaralandı, yüreğim sakat,
Bir hayal uğrunda kalmadı takat.
Sen benim yenilmez tutkumdun, fakat,
Ben seni bu kadar içten sevmezdim.

Aşk bir hikâyedir, ne bilsin kurgun,
Şimdi bir köşede yedim de vurgun;
Yüreğim yoruldu, gözyaşım durgun,
Ben seni bu kadar içten sevmezdim.

Solunda ayrılık, hasret sağında,
Aşka mahkûm ettin, esir ağında.
Yıllar sonra ömrün bu son çağında,
Ben seni bu kadar içten sevmezdim.

Hamit Hayal / Gönen / 27.02.2014

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir