Ben bu şehirde sürgün, sen kalbimde bir esir
Bir çıkış bulamadım, bekliyorum arafta,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Göster bana sevgini, kalbin hangi tarafta,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Başında ayrılık var, sonunu hüsran bilmek,
Neden mümkün olmuyor hatıraları silmek?
Aşkın kalbimde yara, sevgin boynumda ilmek,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Sana dokunmak yasak elini tutmak haram,
Belki hiç onmayacak, içimde sonsuz yaram.
Düşlerde kalan aşkım, gözleri engin karam,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Keşke sorabilseydim, ederi bu mu aşkın,
Hüzün dolu yüreğim, kederi bu mu aşkın;
Yarım kalmış bir rüya, kaderi bumu aşkın,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Korkuyorum solacak, elime bir gül alsam,
Hangi dala tutunsam, hangi rüyaya dalsam.
Neye yarar ki aşkı, bir gün bir yerden çalsam,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Bin yılın ateşini yorgun içimde yaktın,
Avuçlarımdan kaydın, gözümde yaştın aktın.
Sen benim zihnimde bir düşler şehri bıraktın,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Bana bunca ızdırap, çile verdin, olmadı,
Sen benim her sırrıma belki erdin olmadı;
Hiçbir zaman aklımdan çıkmak derdin olmadı,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Yine güller açacak, yine gül derilecek,
Ne bir sevdam ne aşkım, ne gönül verilecek.
Bundan sonra bir bahar düşüm yok erilecek,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Önüme yolar koydun, umutsuzluk bıraktın,
Bir düşümde kalmadı, uykusuzluk bıraktın;
Sen benim dudağımda bir susuzluk bıraktın,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Gözlerimin önünde çöktü gitti bir hanlık,
Ne sevdam bir faniydi, ne sevgilerim anlık,
Demek ki özün bitmiş, yok mu sen de insanlık,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Yıllar sonra zihninde ne olarak belirdim,
Bir tek işmarın yeter, uzak yoldan gelirdim.
Bu aşk beni mahvetti, hasretinden delirdim,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Düşen yıldız misali kaydı gitti histerim,
Önce yüreğim öksüz kaldı sonra hislerim.
Bu dünyada ben senden başka neyi isterim,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Bu çığ gibi bir aşktan miras kalan anılar,
Baştan sona kederim, ömür alan anılar;
Keşke yalan olsaydı, keşke talan anılar,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Artık biliyorum ki her şey bir bir netleşti,
Yokluğundan kırıldım, nefretim heybetleşti.
Zaten bu yüzden dünya gözümde hep betleşti,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Hep göstermek isterdim sana sevdamı tanık,
Aklıma her düştükçe kalbim boş, içim yanık.
Senden bir af diliyor aşka mahkûm bu sanık,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Kara toprağa tohum ekmekti seni sevmek,
Bir yoksulun düşünde ekmekti seni sevmek;
Belki de bunca çile çekmekti seni sevmek,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Ruhumda ki boşluğa boş gözlerle bakan sen,
Tutkulu amma kıskanç yüreğimden akan sen;
Beni aşkın korunda yıllar yılı yakan sen,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Seni sevmek suçundan müebbede yazım var,
Ne beklenen bir bahar, ne gelecek yazım var.
Bilmiyorum ben kimim, neye bir niyazım var,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
İçimde ki kanayan yaraya aşkın tesir,
Bir gün elbet yazılır bu aşka dair nesir.
Ben bu şehirde sürgün, sen kalbimde bir esir,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Varsın kopsun nereden kopacaksa bu bağlar,
Bilmiyorum bu gönül kaç yıl kaç sene ağlar?
Ölmüş bir bedendeyim, anlamaz beni sağlar,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Hep sevda üzerine olsaydı keşke tutkun,
Düşüşümü hak saydın, yenilgimi bir utkun.
Anladım ki sevgili bir başka senin tutkun,
İnsafına sığınsam, merhamet eder miydin?
Hamit Hayal / Bursa / 07.02.2014