Ölüme al dedin, toprağa ısır

Bedene diriliş, ruha şevk ver de,
Çaresi olmayan dert verme Rabbim.
Döner bir değirmen, gam bizi yer de,
Çaresi olmayan dert verme Rabbim.

Ayrılık kahırdır, sitemi oktur,
Dünyada mihnet var elemi çoktur.
Aradım derdime bir dermen yoktur,
Çaresi olmayan dert verme Rabbim.

Hasret bir cemalde tüle bürünür,
Aşk bir kuru dalda güle bürünür;
Ezelden firak var, küle bürünür,
Çaresi olmayan dert verme Rabbim.

Kim isterse onun olsun altın taç,
Aynalar kırıldı, ak düşünce saç.
Bir edna kulum ben, himmete muhtaç,
Çaresi olmayan dert verme Rabbim.

Ey dilim, ne incit artık ne taş at,
Bin bir günahım var, her biri başat.
Nefsimden azat et, bir hakkı yaşat,
Çaresi olmayan dert verme Rabbim.

İçim de kendimle her kavgam kısır,
Bir gün çözülecek, kalmayacak sır.
Ölüme “al”; Dedin, toprağa “Isır”,
Çaresi olmayan dert verme Rabbim.

Nicedir ben de bir yorgun beden var,
Bir derman düşleyip, hayal eden var;
Her varlık bir hüküm, bir de neden var,
Çaresi olmayan dert verme Rabbim.

Hamit Hayal / Gönen / 21.10. 2013