İstemem, sen benim halime düşme
Düşün, an içinde yorgun yılları,
Hasretten ağlarsın, elime düşme.
Ben bilirim, yürüdüm şu yolları,
Savrulur gidersin, yelime düşme.
Hasret ile kederimiz yoğunca,
İçimizde bir yara var çoğunca.
Böyle her yüzünde güneş doğunca,
Kaybolur gidersin, yoluma düşme.
Var mı düşlerinde elâ gözlü yar,
Ver artık gönlüne sen de bir ayar.
Gezdim ben bilirim hep diyar diyar,
Gönlün garip kalır, ilime düşme.
Akın ey gözlerim, her demde akın,
Bir türlü olmuyor uzaklar yakın.
Aşığa himmet et, sitemden sakın,
Ebedi yanarsın, külüme düşme.
Gönlümde aşarsan hudut boyunu,
Hüsran ile biter sevda oyunu.
Bir seni bilirim, bir han soyunu,
Çekilmez bu dünya, zalime düşme.
Sevda ile kale düşer, alınır,
Hicran dolu nice düşe dalınır.
Kimi endam eder, kimi salınır,
Sitemim inletir, dilime düşme.
Seven ister bir gönülde taç alsın,
Zalim ister sevdamızdan baç alsın.
Seven neden sevdiğinden öç alsın,
Bir himmet dilerim, dalıma düşme.
Bir bakarsın gönlümüzün dağı kar,
Bir bakarsın gözümüzden sel akar.
Bir değirmen döner, bir ateş yakar,
Ayrılık tadarsın, gülüme düşme.
Keremi de geçti bizim ünümüz,
Gamla bunalmasın, bırak günümüz.
Bugün ayrılık var, hasret dünümüz,
Boğulur gidersin, selime düşme.
Ferhat Şirin için hâlâ dağ yarar,
Sen yine versen de bir kavl-ü karar.
Gönül bir mecnundur Leyla’yı arar,
Zalim avcı vurur, çölüme düşme.
Zihnimden gitmeyen o gölge sensen,
Hükmün yok katımda, sultandır densen.
Sevda savaşında hep beni yensen,
İstemem sen benim halime düşme.
Hamit Hayal / Gönen / 17.07.2013