Hüzün düşmüş güllerin yaprağı erken solar

Bu hayali dünyada kendi başıma kaldım,
Seni sevmek dediğim derdim bana arkadaş,
Ben dönüşü olmayan bir rüyaya mı daldım,
Neden bunca cefayı verdin bana arkadaş?

Hüzün ki sevdamızda önü alınmaz acı,
Biliyorum ki aşkta kolay onmaz yaralar;
Sen kendini dünyamda bilmelisin baş tacı,
Neden hâlâ uzaksın, neden bunca aralar?

Aşk hüsranım olsa da, seni sevmeye değer,
İtiraf etmeliyim, yansam da için için;
Bir maskenin altında mutlu isen sen eğer,
Erilmez rüyalarda ağlaman neden, niçin?

Görme diye gizlerdim ıslattığım mendili,
Yine mecnun çöllerde hâlâ Leyla’yı arar;
Zaten hiç çözülmedi, bir sırdır aşkın dili,
Gökte yazıldı hüküm, yerde verildi karar.

Kara gözlerin gibi benim de bahtım kömür,
Kuşatıldım sislerde, görülmüyor ilerim;
Yaratan sana versin isterim sonsuz ömür,
Sana ben yaratandan mutluluklar dilerim.

Eminim, biliyorsun sana inandığımı,
Hüzün düşmüş güllerin yaprağı erken solar;
Anlarsın bir gün benim içimden yandığımı,
Belki bir gün senin de kömür gözlerin dolar.

Esrarını çözmeye gücüm yok hecelerde,
Sevdam adına bana gönlünü aç isterdim.
Hicranımla baş başa, şafaksız gecelerde,
Küçükte olsa bir gün bir umut doğsun derdim,

Gönlüme düşürdüğün, bir alev ki hep azan,
Diyorlar ki; “Sarhoşsun”; Evet, durmadan içtim.
Kabulümdür alnımda benim ne varsa yazan,
Ömrümün arafında ne vardım, ne de hiçtim.

Bu sevdaya yazılmış zor kaderi sen kazı,
Yoksa benim “sen” olan dünyamı yıkacaksın;
Bir gün kaldıracaklar gönlümde ki enkazı,
Korkuyorum altından belki sen çıkacaksın.

Aşk olsun sana gülüm, yetsin benden aldığın,
Gözlerin dalsın biraz saçımdaki aklara;
Bir gün bitecek rüyan, sonsuz sanma daldığın,
Artık sende değilim, biraz bak uzaklara.

                Hamit Hayal / Gönen / 21.05.2013