Duyarsın bir gün elbet, aşkı ateşe verdim
Bilmiyorum belki de bir alev, kanındayım,
Sonsuzluğa dikilmiş, sessiz mezar taşımsın.
Geçen bir ömrün arda kalan son anındayım,
Sevdamın hasretinden yorgun düşen başımsın.
Sanki hiç ayrılmadık ve ben hep yanındayım,
Sen benim pişmanlığım, gözümdeki yaşımsın.
Bu ayrılık dediğim keşke olsaydı sürgün,
Geç kalmış bir vuslatı ölümüne denerdim.
Tükendim, çaresizim, artık kalmadı bir gün,
Ben ne dertleri yendim, ne sitemler yenerdim
Duygu denen ne varsa bende bıkkın ve üzgün,
Yolumun sonundayım, sensiz menzile erdim.
Ben senin hayatından mevsimler alacağım,
Dünyada senden başka beni kim var anacak?
Yüzün hiç gülmeyecek, kalbinde kalacağım,
Daha kaç yıl bilemem, alevde kim yanacak.
Ve hep hayal kuracak, düşlere dalacağım,
Bu aşkı bilmeyenler çoktan bitti sanacak.
Dilerim ki seninde gözlerin yaşla dolsun,
Kalbin yansın özlemle, dilinde bin şikâyet.
Kalmasın bir ümidin, bir yaprak gibi solsun,
Aşk bir masal diyorsun ve çoğunca hikâyet.
Gönül sitemlerime bakmadın bir kez olsun,
Gözün aydın sevdiğim, bu aşk buldu nihayet.
Bilseydim sonu böyle dağlara vuracaktı,
Uzun ince yolların yolcusu ben olmazdım.
Hiçbir şey yıkılmadan yerinde duracaktı,
Ne yanardım aşkından, ne sararıp solmazdım.
Senden başka kim bana bir dünya kuracaktı,
Hüzün benim hayatım, bir sevinçle dolmazdım.
Duyarsın bir gün elbet, aşkı ateşe verdim,
Senden kalan ne varsa anılarımla yaktım.
Tükendi senden kalan ne varsa, sona erdim,
Bir rahmet gecesinde gözlerinden ben aktım.
Bir daha onmayacak, çaresiz benim derdim,
Ruhumun derininde bir kör noktaya baktım.
Ne olan bir sevgili, ne esrarlı nazımız,
Keremin hicranından kül oldu ya Han Aslı?
Bir imtihan dünyası, zaten yanar bazımız,
Her düşte bir vuslat var, sonu ayrılık faslı.
Kış bizim gönlümüzde, uzun sürmez yazımız,
Her son bir kara toprak, her baş bir taşa yaslı
Hamit Hayal / Gönen / 08.08.2013