Aşk bu, çözülmez bir sır ta ezelden

Çekilmez, bu aşkın düşü de ağır,
Gözünün daldığı yere git artık.
Anladım, derdime yüreğin sağır,
Gönlünün kaldığı yere git artık.

Nasıl olsa bir gün inecek perde,
Ne varsa yaşanan yazılmış serde.
Bir gül mü çağırır, bir aşk mı, erde,
Gönlünü aldığı yere git artık.

Aşkım darmadağın, sevdamız talan,
Bir hakikat olsun, olmasın yalan;
Senden yüreğini hem kimse alan,
Ateşe saldığı yere git artık.

Arada bir perde, sırrı saklıyor,
Zaman bir gün sevenleri aklıyor.
Nicedir yorulmuş Ferhat bekliyor,
Dağları deldiği yere git artık.

Seninde içinde bir derdin var mı,
Dağların dumanlı, yolların kar mı?
Hasretten ağlatan vefasız yar mı,
Sevdanı çaldığı yere git artık.

Yağmur bitip gözyaşının dindiği,
Bir gerçeklik aşkın ruha sindiği.
Bir meleğin gökyüzünden indiği,
Hasretten öldüğü yere git artık.

Aşk bu, çözülmez bir sır ta ezelden,
Ayrılık kadereden, bilme güzelden.
Mevla murat verir belki tez elden,
Bahtının güldüğü yere git artık.

Hamit Hayal /Gönen / 10.09.2013