Bir gün olsun, ıslandı mı yastığın?

Nasıl durulsun ki, gönül gözyaşım,
Aşkın son resmine, güz düştü erken.
Bir sadet deminde, dönerken başım,
Aşkın son resmine, güz düştü erken.

Bir vuslat düşlerken, hasret ördüğüm,
Benim hep ayrılık, sonda gördüğüm.
Nasıl çözülsün ki, bu aşk kördüğüm,
Aşkın son resmine, güz düştü erken.

Gönül arzu eder, vermez ya felek,
Eler ömrümüzü, bir sinsi elek;
Ey dili cennetten süslenmiş melek,
Aşkın son resmine, güz düştü erken.

Bendim sen de sevda ile barışan,
Bendim sana varmak için yarışan;
Şimdi bir gönülde yaşa karışan,
Aşkın son resmine, güz düştü erken.

Diyorlar, “Ara ver sevda koşuna”,
Ben bunca çekmişim, kürek boşuna.
Sanmam ki bu hüsran, gitsin hoşuna,
Aşkın son resmine güz düştü erken.

Keşke bilebilsen, bir kalp sarstığın,
Ayaklar altında, bir gül bastığın.
Bir gün olsun, ıslandı mı yastığın,
Aşkın son resmine, güz düştü erken.

Hamit Hayal / Gönen / 04.07.2013