Ayrılık bitmeyen bir uzun yoldur
Ayrılık bitmeyen bir uzun yoldur,
Nicedir ıslanır gözümüz bizim.
Mümkün mü dünyada olmazı oldur,
Yanar bir ateşte özümüz bizim;
Kapılıp gittim ben aşkın seline,
Elemden başka ne geçti elime?
İşte bir hıçkırık, birkaç kelime,
Kalmadı diyecek sözümüz bizim.
Ben kimim diye bir aynaya baktım,
Hiçliği resmettim, zamanı yaktım;
Bir sevda düşünde bir gönle aktım,
Baştan sona hicran cüzümüz bizim.
Düşmedi yakamdan aşkın bir eli,
Nurdan bir cemali gördüm göreli;
Dönülmez bir yola girdim gireli;
Dağların ardında düzümüz bizim.
Yandıkça ateşte yol döndü başa,
Sığındım kalp denen bir kara taşa;
Sevdiğim bahtınca bir ömür yaşa,
Son mevsim, kapıda güzümüz bizim.
Bu aşkın alevi yaktıkça azar,
Üflenmiş düğüme, edilmiş nazar;
Takdir kalemince bir hüküm yazar,
Kaderden gülmedi yüzümüz bizim.
Hamit Hayal
Elemden başka ne geçti elime?
İşte bir hıçkırık, birkaç kelime,
Kalmadı diyecek sözümüz bizim.
Hiçliği resmettim, zamanı yaktım;
Bir sevda düşünde bir gönle aktım,
Baştan sona hicran cüzümüz bizim.
Nurdan bir cemali gördüm göreli;
Dönülmez bir yola girdim gireli;
Dağların ardında düzümüz bizim.
Sığındım kalp denen bir kara taşa;
Sevdiğim bahtınca bir ömür yaşa,
Son mevsim, kapıda güzümüz bizim.
Üflenmiş düğüme, edilmiş nazar;
Takdir kalemince bir hüküm yazar,
Kaderden gülmedi yüzümüz bizim.