Andım bu güzde seni

İlmek ilmek dokuyup, iğne ile kazmışım,
Sanma ki vefasızlık, nisyanı bulacaksın.
Çoğunca ağlayarak acılarla yazmışım,
Bütün şiirlerimde isyanı bulacakasın.

Erdin mi muradına, gözlerimi yaş ettin,
Belki de benim gibi kederinden yıkıldın.
Ruhumu çizdin derin, yüreğimi taş ettin,
Hangi hükümle beni aşkına mahkûm kıldın?

Alaca karanlıklar ta içimde, sen yoksun,
Demek ki yüreğine olmadı bir tesirim.
Yıllardır diyemedim bırak başka gül koksun,
Ben yıllardır kahreden gölgelere esirim.

Yıllardır senden başka bir sözü etmez dilim,
Başka gönüllerde ben sanma kudretli beydim.
Titreyen ellerimde sırdaş olmuş mendilim,
Gücümü benden alan geceye boyun eğdim.

Muradın aziz olsun, ben öykümü öreyim,
Kaderin mahkûmuyum dert yıksın deme beni.
Sana hasret gidecek gurbet kuşu yüreğim,
Düşler ile düşüşler taşır son deme beni.

Keşke diyebilseydim sakladığım nedeni,
Anlayacaktın sana tutkun koca devmişim.
Elbet yine bilme sen beni senden edeni,
Ben seni engin aşkla ölümüne sevmişim.

Nicedir gecelerin koynunda bir noktayım,
Yinede bu şehirde andım bu güzde seni.
Biteli yıllar oldu, varlığımla yoktayım,
Aramadığım gönül, kalmadı yüzde seni.

Gözleri gözlerime mahzun daldığı güzel,
Bir tadımlık ömrümün nihayetinde yaşım.
Elveda ey kaderin benden aldığı güzel,
Bahtiyar olacaktır bir bülbül konsa taşım.

              Hamit Hayal / Gönen / 26.09.2012

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir