Yakınca mı anlarsın?

Sitem dolu dilinin zehirler kustuğunu,
Dalan gözlerimden yaş akınca mı anlarsın?
Yüreğimin inlerken kırılıp sustuğunu,
Ben senin gözlerine bakınca mı anlarsın?

Yüreğimde onulmaz yaraları açarak,
Ne denli uzaklara gidersen git kaçarak.
Belki de yollarına ben senin gül saçarak,
Yüreğimi ateşler yakınca mı anlarsın?

Zaten gittin gideli günlerim yıl olmada,
Ömrümüzden ne kaldı, artık oda dolmada.
Sevgilim bülbül gitti, bağlarda gül solmada,
Bunca kahır, bunca dert yıkınca mı anlarsın?

Bazen karlı dağdayım, bazen ateş çölünce,
Yarım kalmada her şey düşlerimi bölünce.
En sonunda kader bu bir köşede ölünce,
Kara yastan bir duvak takınca mı anlarsın?

Sevincime ortak ol gönlüme erde bekle,
Uzat bana elini elime ver de bekle.
Sen beni dün olduğun gibi o yerde bekle,
Siteminden, nazından bıkınca mı anlarsın?

Elem dolu şarkılar nağme olup her seste,
Bir bülbül çilesince güle yapılan beste.
Senden hatıralar var zihnimde bin bir deste,
Yüreğime bir kurşun sıkınca mı anlarsın?

                Hamit Hayal/ Gönen / 22.06.2009