Bu hapishanede
Çevrem de aşılmaz bu taş duvarlar,
Tavanda yağmurun azgın vuruşu.
Çürütürken beni bu yaş duvarlar,
Günahın hesapsız her kuduruşu.
Dili yok anlatsın zaman denen sır,
Bu hapishane de sanki bin asır;
Duygularım öldü, kalbimde nasır,
Çözülmez aklımın karşı duruşu.
Vicdanlar inlesin bir ömür derken,
Yaşadığım hayal, ölüm hep erken;
Bu hapishane de kendimi yerken,
Hüsrandır zalimin dünya kuruşu.
Kuvvet incitiyor, kudretler densiz,
Bu hapishane de ölüm nedensiz;
İnsan var içimde ruhsuz, bedensiz,
Od düşmüş gönlüme zor kavuruşu.
Üstüme gelmede, çökmede taşlar,
Her günüm işkence ederek başlar;
Ne hapishanem de biter savaşlar,
Ne de kaderimin bu savuruşu.
Çevrem de aşılmaz bu taş duvarlar,
Tavanda yağmurun azgın vuruşu;
Çürütürken beni bu yaş duvarlar,
Günahın hesapsız her kuduruşu.
Hamit hayal/Gönen/25.07.2009