Ey adına şiirler yazdığım peri kızı

Ey adına şiirler yazdığım peri kızı,
Seni toprak çağırdı, veda ettim ben aşka.
Bir hasretim var yorgun bir de kalbimde sızı,
Ebedi aşkım dedim, sevmedim senden başka.

Ne hakikat var artık ne direnme inadım,
Bazen şafaktan önce güller açar, solarmış.
Sonsuzluk uykusunda aklına gelmez adım,
Boşluk kalmaz âlemde, bir gün yeri dolarmış.

Ayrılığın vedası hep böyle içten belki,
Senden sonra yolumun hiç biri değil düzgün.
Şafağa çalan gözün hala öyle güzel ki,
Son resmin var elimde, yaralı yorgun üzgün.

Sabah ezanları bu, ben hala bir başımla,
Hani gönlünde hünkâr hani başında taçtım;
Tek başıma ve yalnız gözümdeki yaşımla,
Düşlerim gerçek olsun diye Rabbe el açtım

Sonu hep böylemidir aşkların sonsuz hüzün,
Dönüp arkama baktım, ellerimde kalan hiç.
Çoğunca bir perdenin ardında kalan yüzün,
Ve bende iflâh etmez yaralı kalp, buruk iç.

Beni davet ederken hatıralar dolu dün,
Hangi dua var kabul olsun ki Onsuzlukta.
Şafağı bekliyorum, sonrası bir uzun gün,
Dünya yine hep dalgın dönecek sonsuzlukta.

Beni kaderim bile terk etti bir boşlukta,
Nice selamlar verdim, kuşlarda almadılar.
Üstüme yok yıllardır bir tadım sarhoşlukta,
Senden başka küsecek kimseler kalmadılar.

Büyülü gölgelerin sonsuzluk çağında mı,
Hangi yana döneyim, her kabir taşında sen.
Ya da meftun olduğun bir duygu çağında mı?
Şu toprağa düşerken söyle kaç yaşında sen.

Döküldüm lime lime ne ümit var ne emel,
Yürüyorum katına varmaya kaç adım var?
Ben kurumuş kökteyim, sen de virane temel,
Hükümsüz hünkârların fermanında adım var.

Hakikatimi alan eller kurur ya bir gün,
Düşler âlemindeyken çalanlar var ülkümü.
Sonsuz değil şu çalan saat duracak bir gün,
Bir vuslat hülyasıyla terk ederken mülkümü

Bu sevda üzerine söylediğim her nutkum,
Bütün ayrılıklarda muhakkak var bir neden.
Bir hayal olarak kal ömrümde ki tek tutkum,
Ruhum emanet zaten, hazır göçmeye beden.

Yalnızlıklar dolarken her ana gurbetimden,
Güllerin son şafağı kanattığı zamanlar.
Bir veda mektubudur sana bu gurbetimden,
Zaten dünyada senden başka beni kim anlar?

Sözün var çalmalısın açılmayan kapımı,
Yaz gönül defterine, yeniden ekle beni.
Aşklarda son denilen kaçılmayan kapı mı?
Bir gün bende aslıma dönerken bekle beni.

Biliyorum, aslında sen zaten hiç olmadın,
İçimin sonsuzluğu denen yerdedir yurdun.
Nice hazanlar değdi, sen yine hiç solmadın,
Özünde ağlatsan da, kalbime bir taht kurdun.

Sevgim ki karşılıksız aşkta ettiğim de eda,
Bir gurbet yolcusuyum, içimde ki şevk kırık.
Bu yazdığım son şiir belki de aşka veda,
Bir tutam gözyaşı ve geri kalan hıçkırık.

Hamit Hayal /Gönen / 25.07.2014

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir