Benim sevdiğim renkler gözlerinde esirmiş

Sen benim hayatımı anlamlı kıldığında,
İnandım başkasına benim ihtiyacım yok.
Hiç gördün mü seveni, düşüp yıkıldığında,
Bir nefret yüreğimde, inan başka acım yok.

İşte ben yüreğimi yüreğinde bıraktım,
Her gidiş bir ayrılık değildir belki gülüm.
Sevdanın ilk çağında aşkı bilmez çıraktım.
Bu yüzden hasretinle yanmış bir avuç külüm.

Bir buruk acı içte, hiç gitmedi özlemin,
Bazen gözlerimde yaş, yüreğimde ki narsın,
Bir ömür geldi geçti, hiç bitmedi özlemim,
Sen benim düşlerimde sevdiğim için varsın.

Bir aşk çaresizliği, inan ki hiç öç değil.
Artık söyleyeceğim, sözümü boş sakınmam,
Bundan sonra bu âlem umurumda hiç değil.
Belki sürüp gidecek benim böyle yakınmam.

Ne olur artık kimse dokunmasın yarama,
Feleğe isyan etmek, kadere ağlanmaktır.
Sen benim hislerimde başka sebep arama,
Nedensiz sevmektir aşk, derinden bağlanmaktır.

Yine hiç bitmeyecek ben de sana eğilim,
Sense beni kalbimin ta ortasından vurdun.
Bunca acılar çektim, ben eski ben değilim,
Oysa sen karşımda hep sevmemiş gibi durdun.

Aşkta çare olsan ne, ellerimi tutmadan,
Yarınımız kaldı mı ve sen umutlu musun?
Ömrün nasıl geçiyor, ellerimi tutmadan,
Şüphesiz soracağım, sen böyle mutlu musun?

Ayağının altında kalsa nolur gururum,
Sen seni sevdiğimi görmeyecek bir körsen.
Hâlâ zihnimde yorgun bir gölgeyi vururum,
Yıllar sonra sen benim mecnun halimi görsen,

Yine böyle çaresiz olur muydu ki derdim,
Rüyalarıma yüzüm dolsaydı sever miydim?
Yaşamak buysa eğer, ölüm yeğmidir derdim,
Bilmem bugünkü aklım olsaydı sever miydim?

Yaratana el açtım, kırık kalbimi sarsın,
Bütün acılarımla hayat artık bambaşka,
Neden hâlâ zihnimde, neden hâlâ sen varsın,
Bir davet bekliyorum senden bu bitmez aşka.

Yüreğinde aradım hakikati aslında,
Ölümün olduğu bu dünyada sevmek niye?
Sona erdi bir bahar bir ayrılık faslında,
Nice gülün solduğu dünyada sevmek niye?

Bu azabın içimde bitmesi belki yalan,
Yazılacak ne kaldı biter meşk hikâyemiz.
Söndürmeyin alevi, siz yine beni yakın,
Bilmiyorum ne kadar sürer aşk hikâyemiz?

Kaldı mı gönlünde bir kapı, kime aralı,
Her şafak söktüğünde yine ayrılık başlar.
Ben seni çok sevdiğim için içim yaralı,
Her şafakta gözümde yağmur misali yaşlar.

Artık hiç gelmeyecek geçen günler bir daha,
Bütün hatıralarda şimdi bir gölge yüzün.
Bir perde arkasında zaman kalkarken şaha,
Senden geriye kalan yenilemez bir hüzün.

İçimi titretiyor, bu nasıl bir tesirmiş,
Sanki ete kemiğe bürünmüşte resimler;
Benim sevdiğim renkler gözlerinde esirmiş,
Ak düşen saçlarında solup gitti mevsimler.

Beni sana bağlayan yeter bir telin olsun,
Hiç umurumda değil yüreğimi yaktığın.
Sen benim ol bu dünya isterse elin olsun,
Bir gün hayal olmasın gözlerimden aktığın.

Hamit Hayal / Gönen / 01.09.2013

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir