Neden tutmadın beni sevgilim avucunda

Virane bir gönülde işlemeyen çarkımsın
İçimdeki heyecan, bitmeyen sonsuz rüyam,
Kalbimin tek acısı, dilimde son şarkımsın.
Ne ümidim var artık ne de dönen bir dünyam,

Bir hakikat olur mu diye ırak umudu,
Kırılmış bir kanatla kaderimde ararken;
Hayal etme yüreğim, bırak artık umudu,
Görmedim bir sevgili aşkta yara sararken?

Sevenler benim gibi böyle kalırmış bedi,
Solup gitmiş gülleri bülbül arar bağlarda.
Yasını tutmak varmış yüreğimde ebedi,
Yüreğim sitem eder ve gözlerim ağlarda.

Seni sevmek andını çoktan içti yüreğim,
Durulmuş alevlerde bir bilsen nasıl yandı.
Ve hâlâ ayrılıktan ve hâlâ kor yüreğim,
Gündüz sana ağladı, geceler sana yandı.

Bırakmışım kapımı açık gelirsin diye,
Sensiz murat alırsam özüme haram olsun.
Bir cevabım yok hâlâ, sorma, bilme ne diye,
Ateş düşsün özüme, gözüme haram olsun.

Günahını almadım diyemem, ettim zanda,
Yinede her hasrete varlığınla dayandım.
Seni bekler bulmak var, biliyorum mizanda,
Nasıl geçti diyorsan, bir ömür sensiz yandım.

Bir gün ayrılık yazar son ebedi taşımda,
Varlığını hep sezdim, fakat sorulmadım ben.
Gönlüme düştüğünden beri sevdan başımda,
Bir hayal âleminde gezdim, yorulmadım ben.

Seni sevmek içimde hep sessiz bir hıçkırık,
İflâh etmez bir dert bu, belki başımda belâm.
Benim kalbim yaralı, belki seninki kırık,
Hakikati yazdığım bu son mektup, son kelâm.

Bunca itirafım var, artık siliyor musun,
Bir gönül defterinden payıma düşen verem.
Hep anlatmak istedim aşkı biliyor musun,
Sen yandığım Han Aslı, ben özde dertli Kerem.

Hakikati uzakta ara, gözlerin dalsın,
Vuruluşum hiç değil bedenin, tenin için.
Beni benden edeni bırak mahşere kalsın,
Ben seni hep sevdiysem, yandıysam senin için.

Sonu hüsran olsa da, arama aşkta yalan,
Kaderin esiridir bizim gülmez bahtımız.
Muhakkak olacaktır dünyadan murat alan,
Bizimde bir gönülde var idi bir tahtımız.

Seni sevmekti benim aşktaki tek eserim,
Sonunu biliyorsun, gözünde bir hiçimde;
Ne artık fırtınayım ne gönülde eserim,
Kuvvetim ve kudretim kalmadı hiç içimde.

Bütün oyunlar gibi sonra perde inerde,
İçimde hep bir çocuk, oyunuma doymadım.
Bu aşk oyununda ben hangi rolde ve nerde,
Görülemez bir sır var, ben beni mi oynadım?

Beni ölüme iten bir gençlik masalımsın.
İnan ki bu dünyada sen ilk ve son tattığım;
Sonu elemle biten bir gençlik masalımsın,
Sevincim yarım kalmış, gözyaşımı kattığım,

Nereden bilecektim, bir gün bir yel esecek,
Köklerimden söküp de, dallarımı kıracak.
Bir kader koşusunda nefesimi kesecek,
Bu aşk bir sessiz çığlık, ne kaldı haykıracak?

Senin için dualar var dilimin ucunda,
Adı aşk olan yolda ne zor imiş yürümek.
Neden tutmadın beni sevgilim avucunda,
İçimde bu yarayla bir kader mi çürümek?

Yüreğim sen de kaldı, aklımı sorma artık,
Bir eylül günündeyim, bu belki de son hazan.
Ben miydim yoksa sen mi haklıydın, sorma artık,
İnandım iman ettim, her hükmü var bir yazan.

Yazılsın bir gün elbet önünde diz çöktüğüm,
Benim için mecnundan öte mecnun olmadı.
Ey uğrunda bir ömür gözyaşları döktüğüm,
Söyle niçin mecnundan öte mecnun olmadı?

Saçlarımı ak ettin, artık belimi büktün,
Ben hâlâ yüreğinde aşka esir bir sürgün.
Azametin muhteşem, gözümde hep büyüktün,
Hangi fermanda yazar, hangi nesir bir sürgün?

Hamit Hayal / Gönen /26.01.2014

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir