Padişahım

Osmanlı Yenilmiş, düşmüş son akın,
Cihanı kuşatmış kir padişahım.
Belki emel uzak, ümit var yakın,
Yeniden Budin’e gir padişahım.

Arabistan çökmüş, Kafkaslar hasta,
Rumeli perişan, Balkanlar yasta.
Yeni bir ferman yaz, bir mühür basta,
Emrine amade mir padişahım.

Arşidükte gurur, kibirlenmiş çar,
Cihanda şah idik, şimdi bir naçar.
Şüphesiz yaradan bir kapı açar,
Bu millet, bu ümmet bir padişahım.

Ocaklı, tımarlı, zülüf ehliler,
Akıncı şahlanmış, coşmuş deliller.
Ak sakallı pir-i fani veliler,
Hakikat ehlinden şir padişahım.

Tuna boylarında gül deste, deste,
Bülbülün çilesi hicrandan beste.
Şafakta sefer var, kulağım seste,
Bir daha şaşmasın tir padişahım.

Düşüşe nihayet, kalkmak ahtımız,
İnsanı taç etsek, iman tahtımız.
İstersek yeniden güler bahtımız,
Çözülsün artık bu sır padişahım

Bu ıztırab yoktur gürz yarasında,
Bunaldık geceyle gün arasında.
Osmanlı var dünün hatırasında,
Şu makus talihi kır padişahım.

Bir zaman kuvette, kudrette izam,
İman mı eksilmiş, eğrilmiş hizam.
Senden başka yoktur verecek nizam,
Çevremde günahtan sur padişahım.

Ehl-i iman millet, secde de bir han,
Nur ile kurulmuş yeni bir cihan.
Hakikat şah olsun, çözülsün nihan,
Resul-i Zişan’dır pir padişahım.

Hamit Hayal / Gönen / 03.09.2011

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir