Sen denince…

Sen denince aklıma, benim gibi cefakâr,
Benim gibi durulmuş yorgun sevdalar gelir.
Ömrümce aradığım, sevgisinde vefakâr;
Bir gönülde kurulmuş yorgun sevdalar gelir.

Sen denince aklıma, yıllar yılı gözyaşı,
Yıllar yılı durulmaz yandığım her an gelir;
Bahtıma isyanların, aşkın bitmiş savaşı,
Yenilmiş yüreğimde bitmeyen hicran gelir.

Sen denince aklıma, ümit dolu günlerim,
Beni yakan bir alev ve bir avuç kül gelir;
Bir vedayla tükenen, yaşanmamış dünlerim,
Gönül bahçemde solmuş vefasız bir gül gelir.

Sen denince aklıma önümü kesmiş dağlar,
Bir türlü erilemez beşinci mevsim gelir;
Uzun ince yoların gözlendiği zor çağlar,
Şimdi solma deminde yırtık bir resim gelir.

Sen denice aklıma mektuplar dolu satır,
Ayrılık şarkıları, yığınca hüzün gelir;
Yaralanmış bir yürek ve kırılmış bir hatır,
Ebedi unutulmaz cemalden yüzün gelir.

Sen denince aklıma, aşılmaz zor yokuşlar,
Gönül bozkırlarında koşan bir ceren gelir;
Aşkın yoran çilesi, gurbette kalan kuşlar,
Bu virane dünyada gökten bir peren gelir.

Sen denince aklıma tatmadığım bir hayat,
Bir türlü şafakları sökmeyen gece gelir,
Aşkın manası sende bir boş söz imiş, heyhat,
Nice duygular yüklü, binlerce hece gelir.

Sen denince aklıma, âşık usandıran naz,
Hallerine içimden uyanmış ilgi gelir;
İçinde ümit olsun, istersen bir mektup yaz,
“Aşkın sonu ayrılık”, Diyen bir bilgi gelir.

Sen denince aklıma, kaderimde bir yıldız,
Kahrıma kahır katan yorulmuş felek gelir;
Belki de bir cemali gölgeleyen bir yaldız,
Yüce göklerden yere inmiş bir melek gelir.

Sen denince aklıma, çaresi olmayan dert,
Dilimde bir intizar, belki bin ahım gelir,
Ömrümün fırtınası durulmadı, hâlâ sert,
Beni hâlâ savuran bin bir günahım gelir.

Sen denince aklıma, adı aşk olan şarkı,
Bir gurbet gecesinden rengin bir güzel gelir;
Senden sonrada hâlâ döner feleğin çarkı,
Hâlâ beni ağlatan engin bir güzel gelir.

Sen denince aklıma, Keremi yakan Aslı,
Bir sevda masalından dinmeyen sızı gelir;
Seni seveli kalbim, benim de özüm yaslı,
Beni böyle ağlatan bir aşkın kızı gelir.

Sen denince aklıma, Mayısta gül yarası,
Ötesi hiç olmayan dolmaz bir boşluk gelir;
Bu sevdanın bende ki ebedi hatırası,
İçimde bir uçurum denen sarhoşluk gelir.

Sen denince aklıma, nice sonsuz rüyalar,
Vuslata doğru koşan coşkun bir nehir gelir;
Rengin sevdalar yüklü, tadılmamış hülyalar,
Hasretlerimin yurdu, uzak bir şehir gelir.

Sen denince aklım, aşkı anlatan şiir,
Hicranlı mısralardan tadılmış keder gelir,
Hayalden hakikate “Dön artık”; Diyen şair,
İlahi bir hükümden yazılmış kader gelir.

Hamit Hayal / Gönen / 16.10.2013

Bir yorum

  • Yakup

    Sayın Saygıdeğer Hocam şiirin, adeta hayatın kendisi nefes alıp vermek kadar doğal ve içten duygu dolu bir hayat ikliminde gezmemize vesile oldu. En kalbi duygularımla sizi kutluyorum. Aklınıza ,duygunuza sağlık. Başarılarınızın son yazdıklarınızı gölgede bırakacak müteselsil bir şekilde devam etmesini temenni ediyorum. ALLAH’a emanet olun…