Ömer Seyfettin
Ömer Seyfettin’e…
Gönenin tarihinde seraptan bir zamana
Belki de bir talihle eren çocuktur Ömer.
Derin hatıraları çalıp giden maziden
Bize yeniden geri veren çocuktur Ömer.
Nicedir unutulmuş, toprak olmuş isimden,
Her biri bir hatıra, artık solmuş resimden;
Bir daha geri gelmez o güzelim mevsimden,
Şüphesiz kardelenler deren çocuktur Ömer.
Bir adım ötemizde bizim olan bu şehir,
Akıp giderken dünden yarına doğru nehir.
Gönen istasyonunda zamanı edip tehir,
Gözümüzün önüne seren çocuktur Ömer.
Savaşlar ve yangınlar, hala süren bir sefer,
Yokluğun ortasında bu çocuk ölmez nefer.
Bugünden geri gidip dünü bulmaksa zafer,
Dünden bugüne bakıp gören çocuktur Ömer.
Ant hikayesinde ya da kaşağı da hüzünü,
Hasan ile Mıstık’ın keşfettik biz yüzünü.
Gecesiyle yaşarken Gönen’in gündüzünü,
Bize dünden bir dünya ören çocuktur Ömer.
Hayalden öte haktır Gönende koşan atlar,
Geride kalan dünün üstünde yeni katlar;
Ömer Seyfettin gibi saygın, yüce ne zatlar,
Sevgiyle kalbimize giren çocuktur Ömer.
Ömer Gönenli çocuk, belki gözünde yaşlar,
Şimdi yıkık bir evde sonsuz yaşama başlar;
Mektep tarihe göçmüş, çeşmesi düşük taşlar,
Dünden yarına izi süren çocuktur Ömer.
Zaman kayıklarında kürek çekip aheste,
Gönen ruhu mest eden anılar yüklü beste;
Dünkü zamandan bize Ömer’den kalan seste,
Kökten ayrı düşmeyi yeren çocuktur Ömer.
Hamit Hayal
Ömer Seyfettin kimdir?
28 Şubat 1884’te Gönen’de doğdu. 6 Mart 1920’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. Çağdaş Türk öykücülüğünün ile “Milli Edebiyat Akımı”nın kurucularından. Kafkas göçmenlerinden Yüzbaşı Ömer Şevki Bey’in oğlu. Öğrenimine Gönen’de başladı. Babasının görevi nedeniyle sürekli yer değiştirmemeleri için annesiyle bilikte İstanbul’a gönderildi. 1892’de Aksaray’daki Mekteb-i Osmaniye’ye yazdırıldı. 1896’da Eyüp’teki Baytar Rüşdiyesi’ni bitirdi. Edirne Askeri İdadisi’nden sonra 1903’te İstanbul’da Mekteb-i Harbiye’den mezun oldu. Mülazim (teğmen) rütbesiyle orduya katıldı. İzmir Zabitan ve Efrat Mektebi‘nde bir süre öğretmenlik yaptı. 1908’de merkezi Selanik’te olan 3’üncü Ordu’da görevlendirildi. 1911’da ordudan ayrıldı. Ama Balkan Savaşı çıkınca tekrar askere alındı. Sırp ve Yunan cephelerinde savaştı. Yanya Kalesi’nin savunması sırasında Yunanlılara esir düştü. Bir yıl süren tutsaklıktan sonra İstanbul’a döndü. Kısa bir süre “Türk Sözü” dergisinin başyazarlığını yaptı. 1914’te Kabataş Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı. Ölümüne dek bu görevi sürdürdü. Yazmaya Edirne’deki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiiri “Hiss-i Müncemid” “Ömer” imzasıyla 1900’de “Mecmua-i Edebiye”de yayınlandı. İlk öyküsü “İhtiyarın Tenezzühü” 1902’de Sabah gazetesinde yer aldı. İzmir ve Makedonya’da görevliyken yazdığı şiir, öykü ve makaleler çeşitli dergilerde çıktı. Askerliğe ara verdiği dönemde ise yazıları “Rumeli” gazetesi ve çeşitli dergilerde yayınlandı.
Selanik’te yayınlanan “Genç Kalemler” dergisindeki yazılarıyla ünlendi. Derginin ikinci dizisinin ilk sayısında Nisan 1911’de yayınlanan “Yeni Lisan” başlıklı yazısı “Milli Edebiyat” akımının başlangıç bildirgesidir. Yazılarında, yalın, halkın konuştuğu ve anladığı bir dil kullanmak gerektiğini savundu. Türkçe’nin kendi kurallarına uygun yazılmasını, Arapça ve Farsça sözcüklerden arındırılmasını istedi. Milli Edebiyat akımının öncülüğünü Ziya Gökalp ve Ali Canip Yöntem‘le birlikte sürdürdü. 1. Dünya Savaşı yıllarında “Yeni Mecmua“da yayınlanan öyküleriyle ününü iyice yaygınlaştırdı. Öykülerini kişisel deneyimlerine, tarihsel olaylara ve halk geleneklerine dayandırdı. Günlük konuşma dilini kullanması, öykülerine canlı ve etkileyici bir özellik verdi. Çok değişik konular işledi. Bunları anlatırken yergiye, polemiğe, komik durumlara ve toplumsal yorumlara da yer verdi. Sağlık durumu bozulup ölümünden sonra 1926’da öykülerini önce Ali Canip Yöntem derledi. Ardından Ahmet Halit Kitabevi 1936’da bir derleme yaptı. 1950’den sonra Şerif Hulusi, öykülerini yeniden gözden geçirip 10 cilt halinde yayınladı. Rafet Zaimler Yayınevi 1962’de 30 öykü daha ekleyerek 11 ciltlik bir külliyat halinde yayınladı. Son olarak Bilgi Yayınevi, “Bütün Eserleri” adıyla tüm öykülerini 16 kitapta topladı. Kahramanlar, Bomba, Yüksek Ökçeler, Yüzakı, Yalnız Efe, Falaka, Aşk Dalgası, Beyaz Lale, Gizli Mabet bu dizideki öykü kitaplarından bir bölümü. İnceleme kitaplarında “Tarhan”, “Ayın Sin” rumuzlarını kullandı.(1)
(1)http://www.edebiyatogretmeni.net/omer_seyfettin.htm,erişim:13.03.2012