Bilmez bu şehir
Benim bu şehir de can olduğumu,
Elekte elensem bilmez bu şehir;
Belki bir gönülde han olduğumu,
Sevdaya belensem bilmez bu şehir.
Hasretler kemirir, ayrılık yerde,
Yalnızlık içimde döner bir derde;
Gecesi üstümde hep perde, perde,
Merhamet dilensem bilmez bu şehir.
Dert inletir, sitem beni yaralar,
Belki bir gün dost kapımı aralar;
Çare değil bağlansam da karalar,
İnleyip, ilensem bilmez bu şehir.
Yıllar var ki zihnim hayal kurmada,
Ruhum kasvet eder, aklım durmada;
Gönen’den bir derin gölge vurmada,
Bülbülce çilensem bilmez bu şehir.
Gönen’in yağmıyor dağlarına kar,
Özümde bir alev beni hep yakar;
Vefasız gelir mi, yolara bakar,
Ardınca dillensem bilmez bu şehir.
Gönen’e olmayan bir yolda şimdi,
Ağlarsın gözlerim var dol da şimdi;
Bu zulme bir şahit sen olda şimdi,
Derinden bilensem bilmez bu şehir.
Hamit Hayal