Frenk kralların Türkçe merakı *

Tarih boyunca Osmanlı’ya iltica edenler arasında Avrupalı krallar da vardı. Bu krallardan bazıları Türk diline ilgi duydular, Türkçe öğrendiler ve yazdıkları eserlerde Türkçe kelimeler kullandılar. Türkçe öğrenmekle yetinmeyip Türkçe gramer kitabı yazanlar da oldu.
Osmanlı Devleti tarih boyunca hem doğudan hem de batıdan dini ve siyasi nedenlerle ülkelerini terk eden binlerce mülteciye kapılarını açmıştır. Osmanlı’ya sığınanlar arasında üst düzey asker ve bürokrat bulunduğu gibi Avrupa siyasetine damgasını vuran krallar da vardır. Osmanlı’ya sığınan bu krallardan bazıları Türk diline ilgi duydular, Türkçe öğrendiler ve yazdıkları eserlerde Türkçe kelimeler kullandılar. Hatta bu krallardan 1849 yılında Osmanlı Devleti’ne sığınan Macar Kralı Lajos Kossuth Türkçe öğrenmekle yetinmeyip Türkçe gramer kitabı yazacak kadar Türkçe ile ilgilendi.
Osmanlı Devleti’ne sığınıp Türk dili ile ilgilenen Avrupalı krallardan ilki Macar Kralı Thököly Imre oldu. Imre, Osmanlı Devleti’ne 1695 yılında eşi Ilan Zriny ile birlikte sığındı ve 6 yıl Osmanlı ülkesinde kaldı. Kral, Türkiye’de önemli sayıda Türkçe kelime öğrendi ve bu kelimelere Macarca eserlerinde sistemli şekilde yer verdi. Macar Kralı’nın kullandığı kelimelerin önemli bir bölümü Türk idari ve askeri hayatıyla ilgili kavramlardır. Örneğin, beylerbeyi, çavuş, efendi, ferman, yeniçeri, kadı, kapıcı başı, müftü, kahya ve defterdar gibi Türkçe kelimeleri yazılarında kullandı. Bunların yanı sıra, menzil, kiracı, sürücü, para, gemi, konakçı, kilo gibi askeri ve gündelik hayatta kullanılan pek çok tabire yazılarında tesadüf ediyoruz. Thököly, 1705’te İzmit’te öldü ve buraya defnedildi. Daha sonra naşı 1906 yılında Macaristan’a nakledildi.
Kral Şarl’ın Osmanlı günleri
Demirbaş lakaplı İsveç Kralı XII. Şarl da Osmanlı Devleti’ne iltica edip Türk diline ilgi duyan krallar arasında yer almaktadır. Şarl, 1709 yılında Osmanlı Devleti’ne sığındı ve 5 yıl kadar Osmanlı’nın misafiri oldu. Osmanlı Padişahı III. Ahmed, Şarl’ın iltica ettiği haberini alınca misafir olarak kabul edilip, kral gibi muamele görmesini, masraflarının Osmanlı hazinesinden karşılanmasını emretti. İsveç Kralı Türkiye’de kaldığı süre içinde Türkçeye ilgi duydu. Nitekim eskiz çalışmaları sırasında çizdiği teknelere “Yaramaz” ve “Yıldırım” isimlerini verdi. Demirbaş Şarl, ülkesine döndükten sonra bu isimleri yapılmasını emrettiği iki gemiye verdi. Bu gemilerin yapımı 1716 yılında bitirildi. Demirbaş Şarl’ın Osmanlı ülkesine kalması ve Doğu kültürü ile tanışması, İsveç üzerinde günümüze kadar etkileri devam eden izler bıraktı. İsveç Kralı’nın ülkesine dönmesinden sonra “dolma, buzlu, şerbet, kahve, kalabalık, sofa, yıldırım, yaramaz, köşk ve divan” gibi kelimeler İsveç diline girdi.
Türk Dili ile yakından ilgilenen bir başka kral ise 1849 yılında Osmanlı Devleti’ne iltica edip önce Vidin, Şumnu ve nihayet Kütahya’ya yerleştirilen Macar Kralı Lajos Kossuth olmuştur. Kossuth, Kütahya’da ailesi ile birlikte yaklaşık 1.5 yıl kaldı. Kossuth da iyi bir dil yeteneği olduğu için kısa sürede Türkçeyi öğrendi. Daha sonra öğrendiklerini belirli bir sisteme sokarak bir Türkçe gramer hazırladı. Bazı tarihçiler Kossuth’un, Türkiye’ye sığındıktan üç ay sonra, 1849 Aralık ayında Türkçe konuştuğunu yazdığını ve okuduğunu ileri sürerler. El yazısı ile yazılmış bu gramerin özgün nüshası bugün Ulusal Macar Arşivi’nde bulunmaktadır. Büyük, sert kaplı ve çizgili bir defterdir. Üzerinde “Türkçe Gramer” yazılıdır. Defter 48 sayfadan oluşmaktadır ve son kısımlarında boşluklar vardır. Kossuth, defteri Kütahya’da birinci harfinden sonuncu harfine kadar kendisi yazdı. Ancak, 48. sayfada her hangi bir not düşülmeden gramer sona ermektedir. Yani Türkçe gramer tamamlanamadı. Burada cevaplandırılması gereken soru acaba neden Kossuth grameri bitirmeden yarıda bırakmıştı? Öğle anlaşılıyor ki Kossuth, Batı Avrupa ve Amerika’ya yapılacak yolculuğa hazırlık yaptığından grameri bitirmeğe zaman ayıramadı. Bir diğer önemli soru ise Kossuth’un Türkçeyi kimden öğrendiğidir? Şu andaki bilgilerimiz Kossuth’un Türkçeyi Adolf Orosdi’den öğrendiğini göstermektedir. Gerçekten de 1850 yıllarda Osmanlı Devleti’ne sığınan mülteciler arasında Orosdi’nin adına tesadüf etmekteyiz. Orosdi, Vidin’de Müslüman olmuş, Şumnu’da Kossuth ve arkadaşlarıyla vakit geçirmişti.
İstihbarat mektupları
Diğer taraftan Macar Kralı’nın Türkçe el yazmaları arasında ilginç bir de Türkçe şiir vardır. Şiir, Divan şairimiz Gehveri’ye aittir. Duygusal içerikli olan bu şiir
Deli gönül melûl olup gâm yeme
Ağlamanın gülmesi vardır
Adûdan (düşmandan) intikam olurum deme Herkesin ettiğini bulması vardır mısralarıyla başlar.
Öyle anlaşılıyor ki Kossuth, ülkesinden uzak kalmanın özlemini, şiirler yazarak ve okuyarak bir ölçüde gidermeye çalıştı. Osmanlı ülkesinde 1.5 yıl ikamet eden Macar Kralı’nın siyasi gündeminin yoğunluğuna rağmen bu kadar kısa sürede dil öğrenmesi ve öğrenmekle yetinmeyip Türkçe gramer kitabı yazması oldukça ilgi çekicidir. Macar Kralı Kütahya’da sadece dil öğrenmekle yetinmeyip bir taraftan da İstanbul’daki İngiliz ve Fransız elçilerine uzun ve politik içerikli mektuplar yazdı. Diğer taraftan da ülkesi için bir anayasa taslağı hazırladı.

 *Yrd. Doç. Dr. BAYRAM NAZIR, Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi
http://www.stargazete.com/acikgorus/frenk-krallarin-turkce-meraki-haber-362121.htm,erişim;22.08.2011